Bilgi işlemsel Düşünme Üzerine
Bilgi işlemsel düşünme kavramını günlük hayatımızda sıkça duymaya başladık. Akademik alanda da bu kavram üzerinde daha çok durulmaya başlandı. 21.YY becerileri içinde yer verilen bu kavramın tanımı üzerinde tartışmalar hala devam ediyor. Eğitimde Yeni 21. Yüzyıl Becerisi: Bilgi İşlemsel Düşünme başlıklı, alıntıladığım makalede bu becerilerin neler olduğuna değinilmiş.
“Uluslararası Eğitim Teknolojileri Derneği (ISTE) dünyanın birçok ülkesinden üyesiyle, eğitimde teknoloji kullanımı, yenilikçi öğrenme ortamlarının hazırlaması gibi 21. yüzyıl eğitimine rehber olacak standartlar geliştirmektedir. ISTE (2016)’ya bakıldığında öğrenciler için yayınladıkları standartlarda öğrencilerin sahip olması istenen yedi özellik yayınlanmıştır. Şekil 2’de görülen bu özelliklerden biri de bilgi işlemsel düşünmedir.”(*)
Yine aynı makalede bilgi işlemsel düşünme kavramının boyutlarına da değinilmiş.
“Alanyazın incelemeleri sonucunda en sık karşılaşılan bilgi işlemsel düşünme boyutlarının; parçalara ayırma, örüntü bulma/tanımlama, soyutlama, algoritma ve test etme/hata ayıklama olduğu görülmektedir (Şekil 5). Problemi anlama ise bazı kaynaklarda ayrı basamak olarak yer alırken, bazı kaynaklarda ise satır aralarında öneminin vurgulandığı görülmektedir. Bunun yanında, problem çözme yönteminde ilk adımının problemi anlama olması, bilimsel süreç ile de paralellik göstermektedir. Bu nedenlerden dolayı, en sık rastlanan basamaklara problemi anlama basamağı da eklenmiştir.” (*)
Bu tanımlamalardan yola çıkarak bilgi işlemsel düşünmenin, algoritmik düşünme becerisi ve programlamayı da kapsayan daha üst bir beceri olduğunu görüyoruz.
Her endüstri devrimi, insanların yapabileceklerinin sınırlarını genişletti. Buhar makinesi kas gücümüzü aşan işleri yapılabilir kıldı. Bir süre sonra buhar gücünün yerini elektrik aldı. Daha sonra tek bir insanın hesaplama gücünü aşan işlemlerde, bilgisayarlardan yararlanmaya başladık ve günümüzde nesnelerin interneti ve yapay zeka ile bu sınırlarımızı genişletmeye devam ediyoruz. Bu yarışta geri kalmamak için gelişmiş ülkelerin gelecek nesillerini, geleceğin dünyasına hazırlamaya çalıştıklarına şahit oluyoruz. Bu amaçla eğitim programlarını geliştirmeye devam ediyorlar.
Bu yarışı tüm dünya ülkelerinin tek bir dünya takımı olarak koşmalarının bir yolu bulunursa, bu çalışmaların daha büyük bir anlam kazanacağını düşünüyorum. Ancak bu şekilde küresel işbirliği yapan dünya vatandaşlarından söz edebiliriz. Bu işbirliğinin de, ekolojik hayata önem veren, sağlıklı, huzur ve güven içinde refaha ermiş bir dünya uygarlığını hedeflemesi asıl amaç olmalıdır.
Bu amaca ulaşabilmek için biz de gelecek nesillerimizi bu standartlara göre yetiştirmek durumundayız.
İzmir Eğitim Kooperatifi’nin düzenlediği çeşitli atölyeler arasında “Nedir Şu Robotik Dedikleri?” başlıklı atölyem ile programlama, tasarım ve elektronik konularına, giriş seviyesinde değinerek katılımcılarımızın bu alanlarla tanışmalarını hedefliyorum. Bu tanışmanın ardından, karşılaştıkları bir problemi, kendi hayal dünyalarında tasarlayarak somut bir ürüne geçirip çözmeye başladıklarında, asıl hedefe doğru büyük bir adım atabilmiş olacağız.
Kaynak: (*) (Eğitimde Yeni 21. Yüzyıl Becerisi: Bilgi İşlemsel Düşünme Ö.Üzümcü, E. Bay)
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/752455
— — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — — —
Not: Bugüne kadar yaptığım çalışmalarımı www.ersanalturk.com web sitemden inceleyebilirsiniz.